Seçimler - siyasi partiler - seçmenler...
Bizi özgürleştirirken, yakıp yıkıp yaralayan, ayrıştıran bölen kavramlar. Neyin temsili? Ne için temsili? Neye göre temsili? Sorular, sorular...

Birlikte yaşlayabilmek için gerekli olan disiplin, düzen ve güven arayışı.

Yönetilmenin doğal sonucu partiler. Yönetenler ile yönetenler sınıfı; üstünler ve alttakiler. Devamı bitmeyen taraftarlıklar, kara siyaset ve ayrışmalar. Körü körüne sadakat, kandırmacalar.

İnsanoğlunun varlığıyla başlayan süreç, kitlesel arenalar. Hak ve sorumluluklarını tam da anlayamamış ancak ilk fırsatında haklı hisseden fakat iş sorumluluklarına gelince tembelleşen, emeksiz yemek derdine düşen vatandaşlar.

Çağın vebası; doyumsuz, hırslarına kapılmış, herşeyi sahiplenmek isteyen, başkalarını az düşünen, güç arayışında çılgına dönmüş faniler.

Kötücül, gerilim dolu siyaset! Unutulmuş değer: ''Dayanışma'' Nerede o erdemler? Özgürlük ve mücadele adına birbirine çelme takıp devirenler. Karanlık, anlaşılması güç, kirlenmiş siyasi partiler.

Hey Ademoğlu uyansana artık! Bırak bu gizli, kara savaşa ortak olmayı. İyiden, güzelden, doğrudan, haklıdan yana koy tavrını!

Kıran kırana rekabet ile geçen bu siyasi gürültüden yorulmadın mı? Bu sırada harcanan paralar işin cabası.

Ankara'da suriyeli yoğunluğu olan bir mahalleye ''ya gidecekler, ya gidecekler!'' sloganıyla girme. İnsanları kışkırtma, siyaseti kirletme. Genel eğilimin partilerin iddaalarına bakmak olsun, bence takım tutar gibi artık partili olma. Laf kalabalığı, goy goy... bıkmadın mı?

Var olmanın sırrı korkusuz olmaktır. Korkma, DAĞ OL! Taraf olma, özgür ol! Bağımlı kalma.

Yenişeyler öğren, cesur ol, şaşır, şaşırt, merak et, keşfet, koyul yola... 
Ne demiş mevlana:
-''Dün akıllıydım dünyayı değiştirmek istedim. Bugün bilgeyim kendimi değiştirdim.''
Unutma sen aydınlandıkça aydınlanacak dünya.